Romalılar çamaşır yıkarken sidiklerini kullanırlarmış !
Renksiz ve çok keskin kokulu bir gaz olan amonyak (NH3), sulu çözelti halinde de aynı adı taşır.
Bir azot (N) ve hidrojen (N) bileşiğidir. Çok eskiden Libya’da Ammon tapınağı yakınlarında hazırlandığı için, eski Mısır tanrısı Ammon’dan kinaye “Amonyak” diye isimlendirilmiştir.
Hayvan cesetlerinin ve bitkilerin bozulup çürümesinden (hayvansal ve bitkisel proteinlerin çürümesi) oluşan amonyak, belli belirsiz bir oranla havada da bulunur.
İnsan ve hayvanların vücudunda, proteinlerin parçalanmasıyla devamlı olarak amonyak meydana gelir. Bu amonyak sidikle dışarı atılır.
Renksiz,keskin kokulu,gözleri yakan ve yaşartan,yakıcı lezzetli amonyağın çözeltisi, gümüş takımların temizlenmesine, kumaş lekelerinin çıkarılmasına yarar.
Tıpta yakıcı olarak kullanılır. Bir bardak suya damlatılan birkaç damla amonyak en ileri ölçüde sarhoşluğu giderir.
Amonyak gazı, asitlerle birleşerek alkalik tuzların bütün özelliklerini taşıyan buharlaşmış maddeler verir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder