5 Kasım 2014 Çarşamba

Gerçekten mi ?

Bir bardak sıcak su, buzdolabında soğuk sudan daha çabuk donar.

Çünkü; ?......




(Yanıtı yorumlara yazabilirsiniz.)

Büyüleyici bilim dalı, kimya !

Oda sıcaklığında (25 °C )sıvı halde bulunan 5 elementten (galyum, brom, cıva, sezyum ve fransiyum) birisi olan galyum, katı haldeyken insan tenine değdirildiğinde erir.

Bir çok maddenin tersine, su donarken genleşir. Bir buz küpü, kullanılan suyundan yaklaşık % 9 daha fazla hacmi kaplar.
 
Su dolu bir bardağa, bir avuç tuz konulduğunda ne olur ? Su taşar mı ?
Çözünen tuz nedeniyle yoğunlaşan suyun düzeyi düşer.


Elmas ve grafit saf karbondur.
Molekül geometrileri farklıdır yalnızca.



İnsan vücudu, yaklaşık 9000 kurşun kalem için gerekli grafiti sağlayacak kadar karbon içerir.



Yıldırım çakması sonucu oluşan elektrik akımının oksijeni parçalaması ile oluşan ozonun, havanın temizlenmesinde, dolayısayla ozon tabakasının güçlenmesinde önemli bir rolü vardır.

Ah, şu Romalılar !

Romalılar çamaşır yıkarken sidiklerini kullanırlarmış !

Renksiz ve çok keskin kokulu bir gaz olan amonyak (NH3), sulu çözelti halinde de aynı adı taşır.
Bir azot (N) ve hidrojen (N) bileşiğidir. Çok eskiden Libya’da Ammon tapınağı yakınlarında hazırlandığı için, eski Mısır tanrısı Ammon’dan kinaye “Amonyak” diye isimlendirilmiştir.

Hayvan cesetlerinin ve bitkilerin bozulup çürümesinden (hayvansal ve bitkisel proteinlerin çürümesi) oluşan amonyak, belli belirsiz bir oranla havada da bulunur.
İnsan ve hayvanların vücudunda, proteinlerin parçalanmasıyla devamlı olarak amonyak meydana gelir. Bu amonyak sidikle dışarı atılır.

Renksiz,keskin kokulu,gözleri yakan ve yaşartan,yakıcı lezzetli amonyağın çözeltisi, gümüş takımların temizlenmesine, kumaş lekelerinin çıkarılmasına yarar. Tıpta yakıcı olarak kullanılır. Bir bardak suya damlatılan birkaç damla amonyak en ileri ölçüde sarhoşluğu giderir.

Amonyak gazı, asitlerle birleşerek alkalik tuzların bütün özelliklerini taşıyan buharlaşmış maddeler verir.

25 Ekim 2014 Cumartesi

Herkes beni sevsin !

İnsan, sosyal bir varlık olarak tanımlanır ve bireyselleşme sürecinde bireyselliğini korurken aynı zamanda toplumla da uzlaşı içinde yaşar. Ancak bu dengenin bozulmasına sebep olan bazı düşünme biçimleri vardır; kişinin mutluluğunu ve özgürlüğünü ciddi biçimde baltalayan, kendisi olmasına bir türlü izin vermeyen, bireysel kimliğini ifade etmekten alıkoyan, başkalarının memnuniyetini önceliğine alan ve kişiyi giderek yalnızlaştıran düşünce kalıplarına sahip kişilerden sözediyorum.
Bu öyle bir zorluktur ki kişiler farkında olmadan, hayat ile bağları kopmuş, daha öfkeli ve giderek kendisine yabancılaşmış bir duruma gelirler.
'Başkalarının ne dediği' ne göre yaşayanlardan, başkalarının kendisi hakkında sürekli yargıda bulunduğunu düşünüp ona göre davrananlardan, sürekli dış referanslarla hareket edenlerden, kendisine ait bir fikri ve inisiyatifi ortaya koymaktan çekinen kişilerden bahsediyorum.

19 Ekim 2014 Pazar

Sabuncu öğretmenin önerisi :)

1. Beherglasa 20 gr sıvı yağ koy.
2. Üzerine 20 mL etil alkol ve
3. 25 mL % 20'lik NaOH çözeltisi ekle.
(25 mL % 20'lik NaOH çözeltisi hazırlamak için, 5gr NaOH i (Lavabo Aç olarak satılıyor) 25 mL çözelti olacak şekilde suda çöz)
4. Karışımı bir cam çubukla, hamur kıvamına gelinceye değin sürekli karıştırarak, yaklaşık 30 dakika ısıt.
5. Hamur kıvamına geldiğinde, karışıma birkaç damla esans eklemeyi unutma.
6. Mutlaka 100 mL doymuş tuzlu su çözeltisi ekleyerek soğumaya bırak.
(Tuzlu suyu, karışım hamur kıvamına gelmeden ekleme)

Soğuduktan sonra sabunu kullan, ellerin kirli ! 

Sabunlar Baz İse Ph ı 5.5 Sabunlar Nasıl Oluyor ?

Oluşum özelliklerinden dolayı sabunun bazik karakterde olduğu doğru. 
Bazların cilde zararlı olduğu da açık. 
Bu yüzden bilim adamları, sabunu bu bazik özelliğinden arındırmak için araştırmalar yaptılar ve modern sabunlar geliştirdiler. 
Bu sabunlar donyağı ve fındık yağı ya da bunlardan elde edilen yağ asitlerinden elde ediliyor. (Donyağı : fındık yağı oranı, 4 :1 dir. )

Sıvı sabunları ve kalıp sabunları aşağıdaki gibi 3 temel grupta inceleyebiliriz:
1) Uzun yağ asitleri zincirinden ve alkali tuzlardan oluşan klasik sabunlar. Bu sabunların pH değeri 9-10 arasındadır yani bazik karakterlidir.
2) Klasik sabunlarla aynı fakat farklı olarak yüzey aktif maddeler eklenmiş sabunlar ki bu sabunların da pH değeri 9-10 arasında değişir.
3) Sendet (sentetik deterjan) sabunlar; %10 civarında sabun içeren sentetik deterjanlar ve çeşitli dolgu maddelerinden oluşur. Sendetlerin pH değeri ise 5.5-7.0 arasında değişir. Laktik asit ya da sitrik asit ekleyerek sabunların pH değeri 5-7 aralığına çekilir. Kozmetik ürün mağazalarında güzellik sabunu olarak satılan sabunlar, işte bu özelliğe sahip sabunlardır.

pH 5.5 değerindeki sabunların üretimindeki amaç, klasik sabunların cilde verdiği zararları önlemektir.

Cildimizin normal pH değeri 4.5-6.5 arasında değişir. Klasik alkali sabunlarla (pH 9-10) yıkadığımızda cildimizin pH değeri yükselir. Kuruluk hissi verir ama sağlıklı bir cilt kısa sürede tekrar gerekli nem ve pH dengesine kavuşur.



Asit Yağmurları ve Çevreye Verdiği Zararlar

Fosil yakıtlar, ekzoz dumanları ve fabrika bacalarından çıkan CO2 (karbon dioksit), SO2 (kükürt dioksit) ve NO2 (azotdioksit)gibi gazlar atmosfere yayılmaktadır. 
Hava kirliliğine neden olan bu gazlar, atmosferdeki su (H2O) ile tepkimeye girerler. 
Sonuçta H2SO4 (sülfürik asit), HNO3 (nitrik asit) , HCO3( karbonik asit) gibi asidik özellikteki bileşikler oluşur. 
Bu tür gazların yağmur, kar, dolu şeklinde yeryüzüne yağması asit yağmuru olarak adlandırılır

Asit Yağmurlarının Sebep Olduğu Zararlar
-   Asit yağmurları göller ve nehirlere yağdığında suların asitliği artar. Bu durum o sularda yaşayan canlarla zarar verir.
-   Kent içi veya kent dışındaki tarihi ve doğal yapıtlarımız zarar görür.
-   Toprağın mineral oranının düşmesine neden olur, bu durum bitkilerin topraktan beslenmesine engel olur.
-   İnsanlarda çeşitli solunum yoları, akciğer kanseri, nefes darlığı gibi hastalıklara neden olur.

Asit Yağmurlarının Oluşmasını Engellemek İçin Yapılabilecekler
-  Sanayide fosil yakıtlar yerine kükürt ve azot içermeyen doğalgaz, güneş enerjisi, jeotermal enerji tercih edilmeli
-  Yeşil alanlar artırılmalı ve orman yangınları engellenmelidir
-  Toplu taşıma araçları yaygınlaştırılmalı
-  Kalorisi düşük olan ve havayı daha çok kirleten kaçak kömür kullanımı engellenmeli
-  Sanayi tesislerinin bacalarına filtre takılması sağlanmalı
-  Her yıl bacalar ve soba boruları temizlenmeli