Baba oğul, yanlarında eşekleri, kente gitmek için sabah erkenden yola düşerler.
Baba, uyku sersemi oğlunu eşeğe bindirir. Kendi yürür.
Komşu köyden geçerken, oğlana laf atar köylüler;
"Yaşlı adam yürürken sen eşeğin üstünde uyukluyorsun. Utan !"
Utanan çocuk eşekten iner ve babasının binmesi için ısrar eder.
Çok geçmez, karşılaştıkları bir adam, babaya çıkışır;
"Utanmıyor musun ? Çocuk uyur gezer gibi yürüyor. Sen eşeğe kurulmuşsun."
Baba eşekten iner, birlikte yürürler. Karşıdan gelen bir başka adam, "Salaklar !" diye alay edince, baba ve oğul birlikte binerler eşeğe.
Eşeksever bir adamla karşılaşıncaya değin böyle giderler. Eşeksever, gaddarlıkla suçlar baba ve oğulu.
Vee.. Lanet olsun bu işe der, kente gitmekten vaz geçip, köye dönerler.
Kahvenin önünden geçerlerken, kahvede oturanlar,
"Bunların elinden bir şey gelmez zaten, beceriksizler !"
Siz, siz olun; ne olursa olsun, kendiniz için doğru olanı yapın.
Karışanlara, olur olmaz eleştirilere kulak asmayın.
Ne yaparsanız yapın, aslā kimseyi memnun edemezsiniz.
Bu nedenle aslā tribünlere oynamayın. Kendinizi memnun edin ve ödüllendirin.
Başarılarınıza veyâ hatâlarınız sonucu ortaya çıkan başarısızlıklarınıza, her ne olursa olsun sahip çıkın.
Kendinizle barışık olun. Yolunuzda sağlam adımlara yürümeye devam edin. Kulağınızı yerli yersiz değerlendirmelere tıkayıp, sâdece hedefinize kilitlenin.
Dış odaklı bir kontrol mekanizmasını değil, iç odaklı kendi kontrol mekanizmanızı oluşturun ve kullanın.
Kendiniz için doğru olanı yapın, çünkü hiç kimse sizi sizden daha fazla düşünemez ve önemseyemez.
Başkalarını gereğinden fazla dikkate alarak oyalanmayın, kaygılanmayın.
Unutmayın, ne yaparsanız yapın, insânların mutlaka söyleyecek bir şeyleri vardır.
Baba, uyku sersemi oğlunu eşeğe bindirir. Kendi yürür.
Komşu köyden geçerken, oğlana laf atar köylüler;
"Yaşlı adam yürürken sen eşeğin üstünde uyukluyorsun. Utan !"
Utanan çocuk eşekten iner ve babasının binmesi için ısrar eder.
Çok geçmez, karşılaştıkları bir adam, babaya çıkışır;
"Utanmıyor musun ? Çocuk uyur gezer gibi yürüyor. Sen eşeğe kurulmuşsun."
Baba eşekten iner, birlikte yürürler. Karşıdan gelen bir başka adam, "Salaklar !" diye alay edince, baba ve oğul birlikte binerler eşeğe.
Eşeksever bir adamla karşılaşıncaya değin böyle giderler. Eşeksever, gaddarlıkla suçlar baba ve oğulu.
Vee.. Lanet olsun bu işe der, kente gitmekten vaz geçip, köye dönerler.
Kahvenin önünden geçerlerken, kahvede oturanlar,
"Bunların elinden bir şey gelmez zaten, beceriksizler !"
Siz, siz olun; ne olursa olsun, kendiniz için doğru olanı yapın.
Karışanlara, olur olmaz eleştirilere kulak asmayın.
Ne yaparsanız yapın, aslā kimseyi memnun edemezsiniz.
Bu nedenle aslā tribünlere oynamayın. Kendinizi memnun edin ve ödüllendirin.
Başarılarınıza veyâ hatâlarınız sonucu ortaya çıkan başarısızlıklarınıza, her ne olursa olsun sahip çıkın.
Kendinizle barışık olun. Yolunuzda sağlam adımlara yürümeye devam edin. Kulağınızı yerli yersiz değerlendirmelere tıkayıp, sâdece hedefinize kilitlenin.
Dış odaklı bir kontrol mekanizmasını değil, iç odaklı kendi kontrol mekanizmanızı oluşturun ve kullanın.
Kendiniz için doğru olanı yapın, çünkü hiç kimse sizi sizden daha fazla düşünemez ve önemseyemez.
Başkalarını gereğinden fazla dikkate alarak oyalanmayın, kaygılanmayın.
Unutmayın, ne yaparsanız yapın, insânların mutlaka söyleyecek bir şeyleri vardır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder